Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün sel felaketinin meydana geldiği Antalya Kumluca’da yurttaşlara seslendi. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
“TÜM İMKANLARLA ALANA İNDİK”
*Yağışın bir günde yağması ile oluşan sel afeti yolların kapanmasına, konut, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep oldu. Afetin başladığı andan itibaren elimizdeki tüm imkanlarla alana indik.
*Bakanlarımızı çabucak bölgeye göndererek çalışmaların uyumunu sağladık. Çeşitli kurumlarımıza ilişkin 2 bin 385 işçi ve 454 araç selin yaşandığı ilçelerimizde müdahale ve güzelleştirme faaliyetleri yürüttü.
“BİZ HALKIMIZI, BİZ VATANDAŞIMI YALNIZ BIRAKAMAYIZ”
*Sel sularının bastığı 624 mesken ve iş yeri temizlendi, 14 konut tahliye edildi. Heyelan tehdidi altındaki 8 konut büsbütün boşaltılarak, içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteynır verildi. Acil muhtaçlıklar için toplam 161 milyon lira ile barınma ve besin gereçleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi.
*Önceki yıl yaşanan yangın afetinde doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık; maddi ve manevi her türlü dayanağı verdiğimiz üzere sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık… Biz halkımızı, biz vatandaşımı yalnız bırakamayız.
*Bu sarsıntı olabilir, bu sel afeti olabilir, bu geçen yıl olduğu üzere yangın afeti olabilir. Biz eli bağlı duramayız. Niçin? Siz, bize bir vazife verdiniz. Dediniz ki, emaneti biz siz teslim ediyoruz. Başımıza bir musibet geldiği vakit siz bizim yanımızda olacaksınız. Biz bunu Manavgat’ta yaptık mı? Yaptık. Muğla’da yaptık mı? Yaptık.
*Antalya’nın başka ilçelerinde yaptık mı? Yaptık. Artık de burada tıpkı formda anında Bakan arkadaşlarımızı gönderdik, aynı halde bütün kurumlarımızı AFAD, Kızılay hepsini seferber ettik. Kısa vakitte bu felaketi ortadan kaldırdık.
“BIRAK YATAĞINDA AKSIN”
*Şimdi bakıyorum, o televizyonlarda gördüğüm rezillik, felaket kalmadı. Her taraf elden geçirildi ve şu anda da devam ediyorlar. Devlet Su İşleri burada ağır bir biçimde çalışıyor; 558 metre uzunluğundaki derenin üzerindeki geniş baksı büsbütün yıkarak onu kaldırıyoruz ve açık sisteme geçerek burayı bu tıp felaketlerden koruyalım diyoruz.
*Sel afetin bu kadar ağır hasara yol açmasında, dere yataklarına yapılan müsaadesiz ve yanlış müdahalelerin de tesiri var. Daima söylediğimiz üzere tabiatın sistemine hürmet göstermek mecburiyetindeyiz.
*Bize daima şunu söyler büyüklerimiz: dere yatağında akar. İşte onun için dereyi yatağından saptırmamak lazım. Bırak yatağında aksın.
*Bir yerlerde önemli ölçülere ulaşan yağış varsa orada kesinlikle suların kendi mecrasında tahliyesine imkan verecek dere yatakları da var. Bu dere yataklarının önünü kesersek akıp gidemeyen su, gün gelir sel olur üzerimize biner.
“BÜYÜK KAYIPLAR YAŞAMAMAK İÇİN BUNA MECBURUZ”
*Devler Su İşleri’mizin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyar liralık yatırım sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Lakin ortaya çıkan tablo bundan sonra misal tablolara maruz kalmamız için yeni önlemler almamız gerektiğini de gösteriyor. Bu çerçevede ivedilikle yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladık.
*Şimdi Manavgat’a gidiyoruz, Manavgat’ta benim vatandaşlarımın meskeni yanmış mıydı? Ben onlara ne dedim? Çabucak, burada çok hoş çağdaş meskenler yapıp size en kısa vakitte teslime edeceğiz.
*Şimdi bugün bunların 450 kadarını teslim ediyoruz. Sizlerden de hem konut hem iş yeri hem sera üretiminde hem öteki binaların ve alt yapıların inşasında dere yataklarının önünü kapatmama konusunda hassasiyet bekliyorum.
*Basit muhafaza tedbirleri ile küçük hasalar ile atlatabileceğimiz sel felaketlerinde büyük kayıplar yaşamamak için buna mecburuz.
*Bu önlemlerin ihmali sebebi ile hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, hiçbir vatandaşımızın uğrayacağı maddi ziyan yüzünden üzülmesine istek gösteremeyiz.
“SAYIN PUTİN’E DEDİM Kİ: BENİ KUMLUCALILARA MAHCUP ETME’”
*Siyasi ya da toplumsal hiçbir ayrım gözetmeden, farklılarımızın hepsini zenginliğimiz olarak kabul ederek ülkemizi büyütme, geliştirme, güçlendirme yolunda ilerleyeceğiz. Zira bu millete bu yakışır. Üreten, ihraç eden herkesi başımızın tacı olarak biliyoruz, çalışanlarımızdan girişimcilerimize tüm bölümleri destekleyeceğiz.
*Sayın Putin’e dedim ki ‘Sayın Putin, bak bizim bir Kumluca’mız var; bu Kumluca’mızın bir özelliği var. Burası adeta bir domates memleketi üzeredir. Beni Kumlucalılara mahcup etme’; sağ olsun o da bu ricalarımızı kırmadı.
*Zaman vakit kesilmeler oluyordu ya, ondan sonra tekrar önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük. Antalya’da açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin kentimize iyi olmasını diliyorum. (ANKA)